15 Ocak 2015 Perşembe

"KARAKARTAL" NASIL BEŞİKTAŞ'IN SEMBOLÜ OLDU?

 
Tuğrul Yenidoğan Arşivi; Beşiktaş; BJK; Kara kartal; Karakartal; Hakkı Yeten; Şükrü Gülesin
1940-41 sezonunda simsiyah formalarıyla her maç rakiplerini gol yağmuruna tutarak
Karakartal sembolünü kazanan Beşiktaşlı futbolcular.. Sabri, Hakkı ve Şükrü rakip kalede...


Halkın takımı olan Beşiktaş’a KARAKARTAL sembolünü ilk kez yakıştıran kişi, sıradan bir halk adamı olan MEHMET GALİN’dir.

1940-41 futbol  sezonu Beşiktaş tarihinin unutulmaması gereken en önemli sezonudur. Beşiktaş bu sezonda oynadığı lig maçlarının, tümünü kazanarak kırılması imkansız bir rekora imza atar ve namağlup şampiyon olur.

18 lig maçında rakip filelere gönderdikleri 84 golle de bir başka rekora imza atmıştır siyah beyazlı oyuncular...

Bu sezon içinde ilk kez dile getirilen bir yakıştırma, sıradan bir Beşiktaş taraftarı Mehmet Galin’in Şeref stadı tribünlerinden yankılanan sesi, Beşiktaş’la, Beşiktaşlılık kimliğiyle özdeşleşen ölümsüz bir sembol olmuştur.

19 Ocak 1941 Pazar günü, hakemliğini Semih Duransoy’un yaptığı  Beşiktaş-Sülemaniye maçına, o sezon çoğu maçta olduğu gibi simsiyah formalarla çıkmıştır Beşiktaşlılar.

Mehmet Galin’in  Şeref stadının deniz tarafındaki tribününden yükselen ‘’ Haydi Karakartallar… Hücuuum Karakartallar’’ bağrışları ilk kez bu maçta duyulmuştur.

İlk kez Mehmet Galin’in ağzından işitilen ‘’Karakartal’’ benzetmesini öylesine benimsemiştir ki Beşiktaş taraftarları, önce bir tek kişiden yükselen bu ses, bu maçtan sonra yüzlerce binlerce kişinin sesinden Çırağan’ın köhne duvarlarında çınlamakta, oradan boğazın serin sularında yankılanmaktadır: " ’ Haydi Karakartallar… Hücuuum Karakartallar!"

Tuğrul Yenidoğan Arşivi; Beşiktaş; BJK; Kara kartal; Karakartal; Hakkı Yeten; Şükrü Gülesin
Mehmet Galin, 40'lı yıllarda...


Kimdir Mehmet Galin?

Asırlık çınara sembol kazandıracak büyüklükteki Beşiktaş aşkı nerden gelmektedir?

Dilimiz döndüğünce anlatalım:

İlk kez, 2000'li yılların başında, Cumhuriyet gazetesi 1967 yılı arşivini incelerken rastladım Mehmet Galin'in adına..

Duayen gazeteci Cem ATABEYOĞLU, 1965-66 ve 1966-67 şampiyonluklarının ardından "ZAFER KARTALLARI" adında bir yazı dizisi yayınlamış.

Dizide Karakartal sembolünün Mehmet Galin adında bir Beşiktaş taraftarı tarafından siyah beyazlı renklere kazandırıldığı yazıyor, ancak çok fazla ayrıntı anlatılmıyordu.

Tuğrul Yenidoğan Arşivi; Beşiktaş; BJK; Kara kartal; Karakartal; Hakkı Yeten; Şükrü Gülesin
Rahmetli Cem Atabeyoğlu'nun 1967 yılında Cumhuriyet gazetesinde
yayınlanan yazı dizisi. İlk kez Mehmet Galin'in adı bu yazı dizisinde
geçmekte. Cem Atabeyoğlu'na Beşiktaş tarihine yaptığı bu katkı
dolayısıyla ne kadar minnet duysam az gelir.

Rahmetli Cem abiye hemen ulaştım. Esentepe'deki evine gittim. Öyküyü ondan dinledim..

Cem abi mesleğe ilk başladığı yıllardaki bu olayı çok net hatırlıyor ama hangi maç olduğunu tam hatırlamıyordu:

"- Soğuk bir kış günüydü. Hatta Şeref stadında oynanacak maçlar haricinde diğer statlardaki maçlar hava şartları nedeniyle ertelenmişti.

Beşiktaşlılar yine simsiyah formalarıyla çıkmıştı maça. Bir tek Hakkı kaptan siyah formanın üzerine her zaman giydiği siyah-beyaz damalı süveteriyle sahadaydı...

Genç Şükrü Gülesin fırtına gibi oynuyordu. Maçın ortalarına doğru Şeref stadının deniz tarafındaki tribününden "Haydi Karakartallar, hücum Karakartallar" diye gür bir ses yükseldi...

Cılız, ince yapılı, kafasında siyah beyaz bere olan bir taraftardı. Aynı haykırışı bir kaç kez daha tekrarladı.. Ardından başka seyirciler de kendisine katıldı... Statta bulunan herkesin çok hoşuna gitmişti..."

Allah rahmet eylesin, Cem Atabeyoğlu çok tatlı bir insandı. İnanılmaz keyifli ve ayrıntılara inerek anlatırdı yaşadıklarını:

"- Gazeteciliğimin ilk dönemleriydi. Maçtan sonra gittim buldum o taraftarı. Adını sordum, Mehmet Galin olduğunu söyledi. Çok efendi, çok mahcup biriydi. Ama söz konusu Beşiktaş olunca inanılmaz gür sesi vardı. Kısa bir de röportaj yaptım kendisiyle.. Ama gazete yayınlamadı. Keşke yayınlansaydı... Adını not ettim, daha sonraki yıllarda Beşiktaş tarihçesi kaleme alırken de kullandım..."

Fotoğraf olup olmadığını sordum Cem abiye.. "Maalesef yok!" dedi...
Ama ayrıntılarıyla tarif etti Mehmet Galin'i...
 "Keşke fotoğraf bulsan da getirsen. Ben tanırım..." diye de ekledi...

Karakartal yakıştırmasını ilk duyduğunda önemseyen ve o dönemde rahmetli Galin’le bir röportaj gerçekleştiren değerli gazeteci ve spor tarihçisi Cem Atabeyoğlu, bu konuda gerçeklere ulaşmamda başlangıç noktam olmuştur.
Kendisine minnettarım.

Tuğrul Yenidoğan Arşivi; Beşiktaş; BJK; Kara kartal; Karakartal; Hakkı Yeten; Şükrü Gülesin
Cem Atabeyoğlu - Tuğrul Yenidoğan
Eski futbolcu abilerime, semtin eskilerine sormaya başladım.
Bir çoğu hatırlıyordu Mehmet Galin'i...
Şeref stadı ve Mehmet Galin ile ilgili türlü öyküler aktarıyorlardı...

Kimi "Karakartal Mehmet mi? Elbette hatırlıyorum...", kimi "Veremli Mehmet mi? Hatırlamaz olur muyum?" diye başlıyordu anlatmaya...

Ama yine de öykü tam net değildi... Aileden birilerine ulaşmalıydım. En önemlisi herhangi bir fotoğraf yoktu elimde...

***

O dönemde Habertürk'teydim.
Son bir ümit bir iki programda, bir duyan olur diye adını geçirdim Mehmet Galin'in...

Allah şükür ki duyan oldu.
Rahmetli Mehmet Galin'in değerli kızı Harika Çelik hanım gelip beni buldu...

Harika hanım sayesinde hem babası Mehmet Galin'in öyküsünü birinci ağızdan öğrenebildim, hem de tarihe tanıklık edecek fotoğrafları elde edebildim.

Mehmet Galin
Harika Çelik, babası Mehmet Galin ile birlikte.. 60'lı yıllar

 İşte Mehmet Galin'in kısa öyküsü:

Mehmet Galin, Mısır’dan İstanbul’a göç etmiş ve Beşiktaş'a yerleşmiş bir ailenin mensubudur.

Gür seslidir...
Gazelhandır...

İstanbul Tramvay idaresinde vatman olarak çalışmaktadır.

Şeref stadındaki hiçbir maçı kaçırmayan koyu bir Beşiktaşlıdır.

Şeref stadındaki tek bir maçı, tek bir antrenmanı kaçırmaz.

 Şeref stadı önündeki rıhtımdan tuttuğu balıkları Beşiktaşlı taraftarlara, futbolculara dağıtmak en büyük keyfidir.

40'lı yıllarda, o yılların kahredici hastalığı Verem hastalığına yakalanır.

Tramvay idaresinden emekli edilir.
O yokluk yıllarında hastalığı yenmesi için iyi beslenmesi gerektiği söylenir kendisine... Bir de bol oksijen tavsiye edilir.

Mehmet Galin tası tarağı toplar..
Gider, Şeref stadının deniz tarafında kendisine tahtadan bir kulübe yapar.
Ve kulübenin üzerine de Beşiktaş'a kazandırdığı KARAKARTAL sembolünü işler.

Mehmet Galin
Mehmet Galin (ortada) ve Şeref Stadı'nda Karakartal sembolünü
işlediği mütavazı kulübesinde... 70'li yıllar..
Artık zamanının çoğunu bu kulübede geçirmekte, arkadaşlarını bu kulübede ağırlamakta adeta Şeref stadında yaşamaktadır.

Şeref stadının iyotlu havası iyi gelmiştir..
30 yıla yakın daha yaşar burada...

Kızı harika hanım "Bizleri bile Şeref stadında büyüttü" diye anlattı. Okuldan çıkar çıkmaz stadın babamızı görmek için stadın yolunu tutardık, ne güzel günlerdi diye geçmişi yad etti.

Zaman içerisinde adı bile unutulur Karakartal sembolünü Beşiktaş'a kazandıran bu halk adamının, bu sade vatandaşın...
.
Son nefesini verdiği güne kadar çevresince ‘’Karakartal Mehmet’’ olarak çağrılır…

1940-41 sezonunda sıradan bir halk adamı olan Mehmet Galin’in gönlünden kopup gelen ‘’Karakartallar’’ benzetmesi öylesine güzel örtüşmüştür ki Beşiktaşlılık kimliğiyle, bir anda tüm camianın benimsediği bir sembol oluvermiştir. Beşiktaş denilince Karakartal, Karakartal denilince Beşiktaş sevgisi anlatılır olmuştur nesilden nesile...

Tuğrul Yenidoğan Arşivi; Beşiktaş; BJK; Kara kartal; Karakartal; Hakkı Yeten; Şükrü Gülesin
Mısır kökenli Mehmet Galin yerel giysileriyle. Belki de, Mısır kültüründe Kartal'ın
önemli bir yer tutması, hatta Mısır bayrağında Kartal sembolünün bulunması
ilham verdi rahmetli Mehmet Galin'e...
Harika hanımdan babasının fotoğraflarını alır almaz hemen rahmetli Cem Atabeyoğlu'na götürdüm.

Fotoğrafları görünce gözleri doldu Cem abinin:
 "-Evet bu, Mehmet Galin bu, Karakartal sembolünü Beşiktaş'a yakıştıran adam bu..." dedi.

"-Abi, sen Karakartal sembolünün gerçek öyküsünü yazdıktan yıllar sonra, bazı hikayeler uydurdular, yazdılar, niye onlara itiraz etmedin?" diye sordum.

"-Onlar bu işin ticaretini yapıyorlar, gazeteciliğini değil ki. Bulaşmak istemedim..." dedi her zamanki tatlı gülümsemesi ve yumuşak ses tonuyla...

Allah gani gani rahmet eylesin.

Spor gazeteciliğine büyük hizmetleri dokunmuş, mesleğin örnek alınacak ustalarındandı.

Sonra Cem abiyle oturduk. Fotoğrafları ve gazete koleksiyonlarını inceleyerek, KARAKARTAL sembolünün ilk kez dile getirildiği karşılaşmanın 19 Ocak 1941 Pazar günü oynanan Beşiktaş - Süleymaniye karşılaşması olduğunu tespit ettik.
 
Mehmet Galin
Beşiktaş - Süleymaniye maç haberine yer veren 20.01.1941 tarihli
Vatan gazetesi.. Belki o sezon sıradan bir lig maçı. Ama Karakartal
sembolünü Beşiktaş'a kazandıran maç olarak tarihe geçiyor.
 Ve bana da gerçekleri yazmak, anlatmak, aktarmak ve ortaya atılmış yalan iddiaları delilleriyle çürütmek görevi kaldı böylece...


Bu arada şunun altını çizmeliyim.
Hani bir tezahürat var:
 "-Hangisinin var böyle şanlı tarihi? Namağlup şampiyon kim oldu?..." diye başlayan...

1941 sezonu gerçekten müthiş bir sezonmuş.
Bırakın namağlup olmayı, beraberlik bile alınmadan tüm maçlar kazanılarak şampiyon olunmuş.
Üstelik maç başı ortalamasına göre, her maç 4 golden fazla gol atılmış rakip kalelere..
Yok böyle bir rekor!
Ezeli rakipler Galatasaray veya Fenerbahçe'nin tarihinde böyle bir başarı olsa kim bilir adına ne destanlar yazılırdı?
Mehmet Galin
Ligdeki tüm maçlar kazanılarak elde edilen bir şampiyonluk.
İnanılmaz bir rekor. Formalar hep simsiyah...
O nedenle, araştırmak ve gerçekleri bulmak yerine,  Fenerbahçe'nin 3 takımının da şampiyonluk turu attığı bir günden, 16 Haziran 1933 tarihinden masa başında efsane üretmeye kalkanlara serzenişim büyük...

Ama olsun..

Mehmet Galin diye sade bir Beşiktaş taraftarı çıkmış.
Asırlarca yaşayacak efsaneyi tek başına yaratmış bir çırpıda:
KARAKARTAL EFSANESİNİ...
Belki de Beşiktaş'a en yakışır biçimde... Sadelikte...

O zaman son söz ne olmalı?
Bu güzel öyküyü nasıl bağlamalı?

İlk kez rahmetli Mustafa Kızıltan’ın yıllarca yayınladığı ‘’Karakartal Beşiktaş Spor’’ dergisi kapağında yer alan,
ardından İnönü stadı kapalı tribününe bir uçtan öbür uca asılan flamayla belleklere kazınan

‘’ Remzin (sembolün) KARAKARTALLAR gibi manileri (engelleri) yen aş, layıktır bu vasıflar sana ey şanlı BEŞİKTAŞ’’ sloganını söyleyerek elbette...
Mehmet Galin
Beşiktaş Karakartallar Dergisi'nin 30.5.1975 tarihli sayısı.
Beşiktaş'ın ilk Türkiye Kupası şampiyonluğu kapak yapılmış.

Mehmet Galin
Mehmet Galin'in kızları Şeref stadında, Birol Pekel ve
Şenol Birol ile birlikte.. Harika hanım solda...

Tuğrul Yenidoğan Arşivi; Beşiktaş; BJK; Kara kartal; Karakartal; Hakkı Yeten; Şükrü Gülesin
Mehmet Galin.. 60'lı yılların sonlarında...

Mehmet Galin
Beşiktaş - Süleymaniye karşılaşmasında Karakartal gibi saldıran Beşiktaşlı futbolcular.
Solda Hakkı Yeten, ortada Şükrü Gülesin.. (19.01.1941)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder